Bir tat, bir koku,anlık bir yolculuk… Unutulamaz bir keşif.. Neredeyse her gün karşımıza çıkan bir tutku, iç benliğimiz ile verdiğimiz bir savaş. Baharatlar…
Uğruna birçok savaşın çıktığı gizemli bir tutku. Bazen evden gelen bir yemek kokusu, bazen vazgeçemediğin bir parfümün en güzel yanı, bazen de “Tadı damağımda kaldı.” sözünün baş kahramanı…
Ben, bu koleksiyonda, günümüzde saklı kalan güzellikleri vurgulamak isterken, kaybettiğimiz doğal lezzetlerin, güzelliklerin, hayatın tatlarının önemini göstermek, farkındalık yaratmak istedim. Yarattığım organik formlar, bu doğal güzelliğin bir simgesi olurken, kullandığım materyaller yünden, ipekten ve deriden oluşuyor. Yarattığım desen, sert, keskin , yumuşak tatları simgelerken masalsı bir dünya yaratıyor.
Renklerim bir tutam kekikten gelen yeşil, zerdaçalın o lezzetli sarısı, karanfilin kahvesi, pul biberin kırmızısı yani hayatın tatları…Kendi lezzetinizi keşfetmeniz, ve her gününüzü bir tutam sır şeklinde yaşamanız dileklerimle.
Tarif sizsiniz, ellerinize sağlık.